Bir Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Vardır: VEFA
Mustafa Kemal Atatürk, Türk kültürünün her unsuruna olduğu gibi Türk kahvesine de ayrı bir değer vermiştir.
Sofrasında ve sohbetlerinde Türk kahvesi, düşüncenin ve muhabbetin tamamlayıcısı olmuştur.Atatürk, kahvenin sadece bir içecek değil, bir kültür olduğunu sıkça vurgulamıştır.
Türk kahvesi; sabrın, özenin ve inceliğin fincana dökülmüş hâlidir.
Köpüğüyle, kokusuyla ve sunumuyla dünyada eşi benzeri olmayan bir gelenektir.
“Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” sözü, Türk milletinin vefasını yansıtır.
Yüzyıllardır misafirperverliğin simgesi olarak ikram edilir. Dostluklar kahveyle başlar, sohbetler kahveyle derinleşerek bütünleşir.
Türk kahvesi, telvesiyle birlikte içilen tek kahvedir. Bu yönüyle sindirimi destekler ve bağırsak hareketlerini artırır. Zihni açar, dikkati ve odaklanmayı güçlendirir.
Yorgunluğu azaltarak bedene canlılık verir.
Antioksidan bakımından zengindir ve hücreleri korur. Şekersiz içildiğinde metabolizmayı hızlandırır. Geleneksel pişirme usulü, kahveye ayrı bir lezzet katar.
Bakır cezvede, ağır ateşte pişmesi sabrın değerini ve önemini öğretir.
Türk kahvesi geçmişle geleceği bir araya getirir. Atatürk’ün modern Türkiye vizyonunda, bu kadim gelenek yerini korumuştur. Çünkü Türk kahvesi, milletin ruhunu yansıtan bir mirastır. Her yudumunda tarih, kültür ve hatıra taşır. Türk kahvesi kültürümüzün vazgeçilmezidir,
damak tadıdır.
En zor günlerde bile bir fincan kahve teselli olur. Dost meclislerinde kahve, sessizce mutluluğu çoğaltır.
Atatürk’ün sofralarında olduğu gibi, samimiyetin simgesidir. Bir yudumda yorgunluk gider, bir yudumda neşe gelir.
Kokusu çocukluk hatıralarını çağırır.
Sıcaklığıyla kalpleri yumuşatır.
Kahveyle edilen sohbetler daha içten olur.
Kırgınlıklar bir fincan kahveyle unutulur.
Gülen yüzler, şen kahkahalar fincanın etrafında toplanır.
En zor günlerde bile bir fincan kahve teselli olur. Dost meclislerinde kahve, sessizce mutluluğu çoğaltır.
Atatürk’ün sofralarında olduğu gibi, samimiyetin simgesidir. Bir yudumda yorgunluk gider, bir yudumda neşe gelir.
Kokusu çocukluk hatıralarını çağırır.
Sıcaklığıyla kalpleri yumuşatır.
Kahveyle edilen sohbetler daha içten olur.
Kırgınlıklar bir fincan kahveyle unutulur.
Gülen yüzler, şen kahkahalar fincanın etrafında toplanır.
Türk kahvesini Atatürk çok severdi günde 15 fincan içtiklerini söyleyen bile çoğu zaman diliminde kahvaltıda bile içermiş
YanıtlaSilyazı biraz kısa ancak gayet tadında bırakmışssınız ve kültürün önemine de vurgu yapmanız yerinde olmuş teşekkürler
YanıtlaSilTürk kahvesi içerken yazınız karşıma çıktı çok ta keyifli oldu, hem faydalı hem Atamızın sevgisini harmanlayıp yazılmış bir yazı duygulu duygulu okudum teşekkürler
YanıtlaSilcok beğendim böyle yazıların devamı gelsin takipteyim sevgiler
YanıtlaSil